bu göbekle plaja nasıl gideceksek..
***
trafikten sıkıldıysanız şehri terk edin, (beğenmeyen sittirsin gitsin der gibi oldu ama kusura bakmayın) tatile mi gidersiniz, başka şehirlere mi taşınırsınız artık ben bilmem.. kara yolları müdürlüğü bilir..
***
Domates keserken dikkat edinmiş.. içinden haç çıkacak şekilde kesince haram oluyormuş.. tabi yersen..
***
Birini görüp hoşlanıyorsun, tam tanışacaksın, konuşacaksın filan, bi aksilik oluyor ve senin oradan gitmen gerekiyor ya da başka bi arkadaşın kolundan tutup seni biryerlere sürüklüyor.. Aynı 'son' isimli dizide olduğu gibi.. Yaşayan bilir ya hani, ben ta ilk bölümlerde anlamıştım katilin uşak olduğunu.. Uşağım, öyleyse katilim..
***
Şu fotoğraftaki hatun ne kaa güzel değil mi? bir erkek insanı gasteye sarılıp sokağa çıksa sapık deriz.. ama bir hatun böyle çıksın, eğer görürsem ona evlenme teklif ederim.. hergün başka bir gaste kaadını sararım ona, renkli renkli.. hem çevreci, hem seksi, hem yaratıcı.. yemin ediyorum hayran olunası..
***
çocukları hiç sevmem, mızmız, ağlayan, söz dinlemeyen küçük bok makineleri.. Fakat geçenlerde bi kız çocuğu gördüm ve o an baba olmak istedim.. Tabi hemen silkelenip kendime geldim, kızımla ata binmeyi, ralliye gitmeyi, çimlerin üstünde fotoğraf çekmeyi filan hiç hayal etmedim.. köşedeki bakkaldan biri küçük biri büyük iki ekmek aldım eve gittim..
***
Çapıt isimli bir rock grubu var.. bikaç yıl öncesinde rastlamıştım ve 'boş' isimli şarkısını çok severek dinliyoruz, ben ve ruhum..
***
geçen hafta salı günü bi arkadaşım "artık bi işe gir de çalış amk" dedi.. tamam dedim.. çarşamba başka biri aynı saatlerde "bi işe girsene, sıkılmıyormusun evde" dedi.. sıkılıyorum dedim.. perşembe kimse bişey demedi.. Halbuki bi üçüncü kişi daha "bi işe gir" deseydi ben o gazla hemen bi işe girecektim.. ama olmadı.. işe girmek için şöyle iyi bi gaza gelmem lazım..
***
yıl olmuş bilmem kaç teknoloji inanılmaz bir hızla ilerlemiş bu günlere gelmiş, şaka tabi, bu hızlı ilerlemiş haliyse ben bir orangutanım.. neyse şu elektrikli süpürge teknolojisi neden ilerlemiyor birader.. süpürgeyi yeniden keşfetsin lan birileri.. Ama geçenlerde bi süpürgeyle tanıştım fiyatı yaklaşık 5000 lira.. yok artık.. sanki süpürge değil araba satıyor ibneler..
***
--Birazdan okuyacağınız hikaye gerçek bir olaydan alnmıştır..
Ahmet Kadir ve Polat bi tükkan açmış ama tükkanın önünde büyük bir ağaç varmış.. Dolayısıyla tabelaları görünmüyormuş.. Ahmet' in aklına bi fikir gelmiş, "beyler" demiş "akşam çaktırmadan ağacı kesiyoruz.." ve tükkanınn tabelası daha önemli olduğu için ağacı kesmişler.. Onlar ermiş muratlarına olan ağaca olmuş..
***
iyi geceler, renkli hatta hd rüyalar.. imkanınız varsa üç boyutlu rüyalar görmeniz dileğiyle.. saygılar..
***
Müzik - Özgür Demir - Ömrümün Asfaltı - klip
21 Haziran 2012 Perşembe
19 Haziran 2012 Salı
bir dizi hikaye - 01
Düzenli geliri olmayan miskin bir adamın hayatından bir parça..
***
"Tamam" dedim "sen bilirsin.. gitmeni istemiyorum ama seni zorla tutacak değilim.." Birkaç adım yaklaştı, elleri titriyordu galiba "Sen zaten zahmet edip götünü kaldırma o kanepeden.. Nasıl bi adamsın ya! nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun" Gözleri iyice büyüdü bana bağırırken, küçük kırmızı çantasını ve lacivert mini bavulunu, kapının yanına koyup tekrar bana döndü, üzgündü, ağlamaklıydı.. O kapıdan çıkacağını bile bile son defa gitme dedim.. Anahtarı masanın üstüne bıraktı ve dışarı çıktı.. Pencereyi açtım, taksiye binerken yukarı bakıp hoşçakal dedi sessizce.. Dudaklarını okudum..
***
-"Ne o, yine hiç konuşmuyorsun.."
-"ne konuşayım ağbi, boş konuşamıyorum işte.."
Ben kendimle konuşuyorum hep, iç sesimle.. Beni sıkılmadan dinleyen bi 'O' olduğu için belki de..
-"Ezgi gitmiş evden, ayrıldınız mı?"
-"Galiba.. Bikaç gün geçsin arar sorarım, bitti mi diye.." bitmesin derim içimden.. senin sevdiğin şaraptan aldım derim.. Çok gecikme derim..
-"Başka birşey demez misin?"
-"Hayır, az konuştuğumu bilirsin, kısa cümleler kurarım hep..'bitti mi' derim o kadar.." ama iç sesim başka şeyler de söyler, sinemada çok ağladığın bi film vardı ya, hani şu hafif şişman adamın oynadığı, işte onun dvdsi çıkmış, hemen aldım akşam beraber izleriz derim.. Şarabın yanında sandviçde var derim..
***
Televizyon yine açık, özel motosiklet yapanların belgeseli var.. Hani bilmem nereyi yeniden keşfetmeye gerek yok diyorlar ya.. Mesela yıllar önce televizyon bulunmuş yeniden keşfetmeye gerek yok deyip öylece bıraksalardı hâlâ siyah beyaz gösteren kocaman kutular olurdu evlerde ve belkide bu kadar çok dizi seyretmezdi insanlar.. Neyse ki ben sadece belgesel seyrediyorum..
Bütün pencereleri açtığım halde evin içinde bir basıklık var.. Bardağıma çay doldurup telefon ettim Ezgi'ye..
-"merhaba.."
-...
-"buraya kadar mıydı.. bitti mi.."
-"sence... ben bitmesin diye elimden geleni yaptım Hakan.."
-"peki en baştan bir daha başlasak, başka insanlarmışız gibi, birbirimizi hiç tanımıyormuşuz gibi.. mesela bir barda görsem seni yanına gelip 'galiba buralarda yenisin, sana şehri gezdirmemi ister misin' desem.."
-"saçma sapan konuşma Hakan.. lütfen beni birdaha arama.."
-"Ezgi.."
-(dıtdıtdıtdıııııt)
"galiba buralarda yenisin ne demek lan, sen hakikaten bi bok bilmiyorsun olum, konuşmasını bilmiyorsun" evet bilmiyorum..
***
-"Hakan evde misin geliyorum birşeyler lazım mı?"
-"Üçbeş şişe bira al Murat, bir iki paketde çubuk kraker"
-"tamam on dakika sonra oradayım"
-"iyi"
Bu Murat olmasa ta bakkala gidecektim, iyi oldu geldiği.. Sonra baktım sehpanın üstünde Ezgi'nin fotoğrafları duruyor, hepsini koltuğun altına attım, tuvalete gittim, biraz sonra kapı çaldı..
-"ee, aradın mı, durum nedir?"
-"sanada açıyorum bir tane" kafasıyla onaylayıp odaya gidiyor dostum..
-"hadi anlatsana birader, ne yaptın.."
-"aradım sordum, bitti mi dedim.. bir daha beni arama dedi.." oyun oynayacak değilim ağbi, gittiyse gitti işte..
-"bırakacak mısın peşini? bi daha görüşmeyeceksiniz yani"
-Muratı tanımasam Ezgi'de gözü var sanırım, ne biçim soru lan bu.. "galiba ağbi, bilmiyorum.. boşver şimdi onu bir süre ara verelim bakalım.. kuvvetle ihtimal bitti bu iş"
-"üzüldüm kardeşim, yakışıyordunuz birbirinize"
O gece sabaha karşı uyumuşum, Murat gitmiş, tabi çalışan adam, patron bekler.. O günden sonra üç kere daha aradım, bir kere de evine gittim ama Ezgi hanım görüşmek istemedi. Bir birkaç ay sonra Yüksel cadesinin merdivenlerinden çıkarken gördüm Ezgi'yi.. Yanında Murat vardı.. Sarılmışlardı.. Takip ettim, bir bara girdiler, öpüştüler.. Yan masadaki hatunun bana baktığını fark ettim.. Tanıdık gibiydi ama hatırlayamadım, yanıma geldi "özür dilerim adın Hakan mı" diye sordu.. "evet" dedim, "nereden tanışıyoruz"..
***
***
"Tamam" dedim "sen bilirsin.. gitmeni istemiyorum ama seni zorla tutacak değilim.." Birkaç adım yaklaştı, elleri titriyordu galiba "Sen zaten zahmet edip götünü kaldırma o kanepeden.. Nasıl bi adamsın ya! nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun" Gözleri iyice büyüdü bana bağırırken, küçük kırmızı çantasını ve lacivert mini bavulunu, kapının yanına koyup tekrar bana döndü, üzgündü, ağlamaklıydı.. O kapıdan çıkacağını bile bile son defa gitme dedim.. Anahtarı masanın üstüne bıraktı ve dışarı çıktı.. Pencereyi açtım, taksiye binerken yukarı bakıp hoşçakal dedi sessizce.. Dudaklarını okudum..
***
-"Ne o, yine hiç konuşmuyorsun.."
-"ne konuşayım ağbi, boş konuşamıyorum işte.."
Ben kendimle konuşuyorum hep, iç sesimle.. Beni sıkılmadan dinleyen bi 'O' olduğu için belki de..
-"Ezgi gitmiş evden, ayrıldınız mı?"
-"Galiba.. Bikaç gün geçsin arar sorarım, bitti mi diye.." bitmesin derim içimden.. senin sevdiğin şaraptan aldım derim.. Çok gecikme derim..
-"Başka birşey demez misin?"
-"Hayır, az konuştuğumu bilirsin, kısa cümleler kurarım hep..'bitti mi' derim o kadar.." ama iç sesim başka şeyler de söyler, sinemada çok ağladığın bi film vardı ya, hani şu hafif şişman adamın oynadığı, işte onun dvdsi çıkmış, hemen aldım akşam beraber izleriz derim.. Şarabın yanında sandviçde var derim..
***
Televizyon yine açık, özel motosiklet yapanların belgeseli var.. Hani bilmem nereyi yeniden keşfetmeye gerek yok diyorlar ya.. Mesela yıllar önce televizyon bulunmuş yeniden keşfetmeye gerek yok deyip öylece bıraksalardı hâlâ siyah beyaz gösteren kocaman kutular olurdu evlerde ve belkide bu kadar çok dizi seyretmezdi insanlar.. Neyse ki ben sadece belgesel seyrediyorum..
Bütün pencereleri açtığım halde evin içinde bir basıklık var.. Bardağıma çay doldurup telefon ettim Ezgi'ye..
-"merhaba.."
-...
-"buraya kadar mıydı.. bitti mi.."
-"sence... ben bitmesin diye elimden geleni yaptım Hakan.."
-"peki en baştan bir daha başlasak, başka insanlarmışız gibi, birbirimizi hiç tanımıyormuşuz gibi.. mesela bir barda görsem seni yanına gelip 'galiba buralarda yenisin, sana şehri gezdirmemi ister misin' desem.."
-"saçma sapan konuşma Hakan.. lütfen beni birdaha arama.."
-"Ezgi.."
-(dıtdıtdıtdıııııt)
"galiba buralarda yenisin ne demek lan, sen hakikaten bi bok bilmiyorsun olum, konuşmasını bilmiyorsun" evet bilmiyorum..
***
-"Hakan evde misin geliyorum birşeyler lazım mı?"
-"Üçbeş şişe bira al Murat, bir iki paketde çubuk kraker"
-"tamam on dakika sonra oradayım"
-"iyi"
Bu Murat olmasa ta bakkala gidecektim, iyi oldu geldiği.. Sonra baktım sehpanın üstünde Ezgi'nin fotoğrafları duruyor, hepsini koltuğun altına attım, tuvalete gittim, biraz sonra kapı çaldı..
-"ee, aradın mı, durum nedir?"
-"sanada açıyorum bir tane" kafasıyla onaylayıp odaya gidiyor dostum..
-"hadi anlatsana birader, ne yaptın.."
-"aradım sordum, bitti mi dedim.. bir daha beni arama dedi.." oyun oynayacak değilim ağbi, gittiyse gitti işte..
-"bırakacak mısın peşini? bi daha görüşmeyeceksiniz yani"
-Muratı tanımasam Ezgi'de gözü var sanırım, ne biçim soru lan bu.. "galiba ağbi, bilmiyorum.. boşver şimdi onu bir süre ara verelim bakalım.. kuvvetle ihtimal bitti bu iş"
-"üzüldüm kardeşim, yakışıyordunuz birbirinize"
O gece sabaha karşı uyumuşum, Murat gitmiş, tabi çalışan adam, patron bekler.. O günden sonra üç kere daha aradım, bir kere de evine gittim ama Ezgi hanım görüşmek istemedi. Bir birkaç ay sonra Yüksel cadesinin merdivenlerinden çıkarken gördüm Ezgi'yi.. Yanında Murat vardı.. Sarılmışlardı.. Takip ettim, bir bara girdiler, öpüştüler.. Yan masadaki hatunun bana baktığını fark ettim.. Tanıdık gibiydi ama hatırlayamadım, yanıma geldi "özür dilerim adın Hakan mı" diye sordu.. "evet" dedim, "nereden tanışıyoruz"..
***
16 Haziran 2012 Cumartesi
bir dizi yazı - 55
evet haklısın..
***
TEDxReset' te, sanat merkezli bir konuşma yapmış Tunç Topçuoğlu.. 19 dakikan varsa bi izle bence..
***
"Karanlık Gölgeler" filminin afişinde şu yazıyor 'Her ailede bir şeytan vardır' bunu görünce şöyle bir düüşndüm hakikaten çok yerinde, güzel bir cümle.. Bizim aileye bir baktım da en az dört tane şeytan var.. bazen düşünüyorum bi dizi senaryosu yazsam onların üstünden çevirdikleri oyunlar, entrika, ihanet, kardeş kavgası filan.. çoğunu biliyorum çünkü.. fox tv ye de veririm, paramı kazanırım, oh süper olur..
***
Korna çalmayı bu kadar çok seven başka halk var mı acaba.. dolmuşçular başta olmak üzere taksiciler, sarı ışık korncıları ve onları da ani şerit değiştirenlere sinirlenenler takip ediyor.. sonuçta selamlaşmaktan küfretmeye kadar herşey korna çalarak yapılabiliyor, garip.. bencillik, belki doğru kelime değil ama aklıma ilk gelen..
***
Laboratuar dediğin nedir ki ve içindeki insanlar kim oluyor da koskoca devletin dağıttığı süte "hijyen koşullarına uygun değil" diye rapor düzenleyebiliyor.. bilim de neymiş lan.. böyle kapatırlar işte laboratuarınızı..
***
Bence Road Runner çok küfürlü konuşuyor, onun için sansürlemişler.. (bkz: bip bip or beep beep) öyle olmasa çakal neden işini gücünü bırakıp onu kovalasın ki..
***
Düşünen insanlar, sanatçılar, birşeyler yapmaya çalışan akıllı kafalar ülkeden kovuluyor meğersem ülkesini çok seven hoca efendi dedikleri dinci herif ve benzeri dincilere yer açmakmış amaç.. Fazıl Say'ı tweet yüzünden hapse atmak istiyorlar lan.. iki kelime için, ama dini kullanarak milyon dolarları ceplerine sokuşturanlara bi bok olmuyor ya la..
***
Ben artık başka bir gezegende yaşamak istiyorum ağbi.. başka bir güneş sisteminde, paralel evren filan da olabilir, yeter ki karışanım olmasın.. duyun sesimi uzayın derinliklerindeki gelişmiş yaşam formları, beni de alın yanınıza.. hem belki uzayda kadınlar teklif ediyodur lan..
***
Güç benimle olsun..
***
Müzik - Coeur de pirate - Ensemble - klip
***
TEDxReset' te, sanat merkezli bir konuşma yapmış Tunç Topçuoğlu.. 19 dakikan varsa bi izle bence..
***
"Karanlık Gölgeler" filminin afişinde şu yazıyor 'Her ailede bir şeytan vardır' bunu görünce şöyle bir düüşndüm hakikaten çok yerinde, güzel bir cümle.. Bizim aileye bir baktım da en az dört tane şeytan var.. bazen düşünüyorum bi dizi senaryosu yazsam onların üstünden çevirdikleri oyunlar, entrika, ihanet, kardeş kavgası filan.. çoğunu biliyorum çünkü.. fox tv ye de veririm, paramı kazanırım, oh süper olur..
***
Korna çalmayı bu kadar çok seven başka halk var mı acaba.. dolmuşçular başta olmak üzere taksiciler, sarı ışık korncıları ve onları da ani şerit değiştirenlere sinirlenenler takip ediyor.. sonuçta selamlaşmaktan küfretmeye kadar herşey korna çalarak yapılabiliyor, garip.. bencillik, belki doğru kelime değil ama aklıma ilk gelen..
***
Laboratuar dediğin nedir ki ve içindeki insanlar kim oluyor da koskoca devletin dağıttığı süte "hijyen koşullarına uygun değil" diye rapor düzenleyebiliyor.. bilim de neymiş lan.. böyle kapatırlar işte laboratuarınızı..
***
Bence Road Runner çok küfürlü konuşuyor, onun için sansürlemişler.. (bkz: bip bip or beep beep) öyle olmasa çakal neden işini gücünü bırakıp onu kovalasın ki..
***
Düşünen insanlar, sanatçılar, birşeyler yapmaya çalışan akıllı kafalar ülkeden kovuluyor meğersem ülkesini çok seven hoca efendi dedikleri dinci herif ve benzeri dincilere yer açmakmış amaç.. Fazıl Say'ı tweet yüzünden hapse atmak istiyorlar lan.. iki kelime için, ama dini kullanarak milyon dolarları ceplerine sokuşturanlara bi bok olmuyor ya la..
***
Ben artık başka bir gezegende yaşamak istiyorum ağbi.. başka bir güneş sisteminde, paralel evren filan da olabilir, yeter ki karışanım olmasın.. duyun sesimi uzayın derinliklerindeki gelişmiş yaşam formları, beni de alın yanınıza.. hem belki uzayda kadınlar teklif ediyodur lan..
***
Güç benimle olsun..
***
Müzik - Coeur de pirate - Ensemble - klip
11 Haziran 2012 Pazartesi
bir dizi yazı - 54
"hoşuna gidenler, başına gelenler kadar senin olamaz" demiş üstat..
***
bloomberght' de "kelime oyunu" isimli bir program var, İhsan Varol sunuyor.. güzel program tavsiye ederim.. kafa çalıştırıcı bazen komikli filan.. eğlenceli bir yarışma..
***
Yol yakınken dönmek her zaman olumlu sonuçlar vermez.. Bazen o yolun sonunda olacaklar, dönünce olacaklardan daha iyidir..
***
bi spor gazetesi çıkmış amk.. bence çok satar.. at yarışı eki de varsa süper olabilir.. kimileri beğenmemiş, 'bu kadar aşağı mı düştü spor basını' filan demiş ama buna da itiraz ediyorum.. her gördüğün "amk" yı küfür olarak algılaman senin sorunun amk.. içiniz fesat vallahi.. biraz önce öğrendim, at yarışı ekinin adı 'koş amk'ymış ne güzel..
***
68. bölümünden sonra Behzat Ç. nin üstüne gidenlerin sayısı artabilir.. Ne de olsa burası bir hukuk devleti.. Kimsenin adamı olmayan Behzat Ç. ekibinin her yerinden öpüyorum..
***
cin gibi bir adam hemen 'göt spor' internet sitesini kapmış.. bilindiği gibi göt -güven -özveri ve -tecrübe demektir.. 'popo spor' olsaydı olmazdı mesela..
***
Yeni bloglar keşfetmek için çok güzel bir proje bloglar listesi.. Aynı zamanda kendi blogunu da listeye ekleyip, başkalarının da seni keşfetmesini sağlayabiliyorsun.. ne ka güzel değil mi..
***
"akrep ve yelkovan gibiyiz" dedi genç adam.. onlarca defa yanyana gelsek de dokunamıyoruz birbirimize..
***
Kürtçe, seçmeli ders olacak diye birşeyler okudum.. olsun mu olmasın mı o konuda birşey söylemeyim şimdi ama şunu söyleyeyim, bu ülkede seçmeli ders diye bir şey yoktur.. seçmeli ders dediğimiz bok adı üstünde birkaç ders arasından istediğini seçmek değil mi?.. Bu ülkede böyle bir uygulama YOK.. kim seçiyor bunları anlayan beri gelsin..
***
neyse güzel insan, kal sağlıcakla.. görüşürüz..
***
Müzik - Melek - Melek lekeli - klip
***
bloomberght' de "kelime oyunu" isimli bir program var, İhsan Varol sunuyor.. güzel program tavsiye ederim.. kafa çalıştırıcı bazen komikli filan.. eğlenceli bir yarışma..
***
Yol yakınken dönmek her zaman olumlu sonuçlar vermez.. Bazen o yolun sonunda olacaklar, dönünce olacaklardan daha iyidir..
***
bi spor gazetesi çıkmış amk.. bence çok satar.. at yarışı eki de varsa süper olabilir.. kimileri beğenmemiş, 'bu kadar aşağı mı düştü spor basını' filan demiş ama buna da itiraz ediyorum.. her gördüğün "amk" yı küfür olarak algılaman senin sorunun amk.. içiniz fesat vallahi.. biraz önce öğrendim, at yarışı ekinin adı 'koş amk'ymış ne güzel..
***
68. bölümünden sonra Behzat Ç. nin üstüne gidenlerin sayısı artabilir.. Ne de olsa burası bir hukuk devleti.. Kimsenin adamı olmayan Behzat Ç. ekibinin her yerinden öpüyorum..
***
cin gibi bir adam hemen 'göt spor' internet sitesini kapmış.. bilindiği gibi göt -güven -özveri ve -tecrübe demektir.. 'popo spor' olsaydı olmazdı mesela..
***
Yeni bloglar keşfetmek için çok güzel bir proje bloglar listesi.. Aynı zamanda kendi blogunu da listeye ekleyip, başkalarının da seni keşfetmesini sağlayabiliyorsun.. ne ka güzel değil mi..
***
"akrep ve yelkovan gibiyiz" dedi genç adam.. onlarca defa yanyana gelsek de dokunamıyoruz birbirimize..
***
Kürtçe, seçmeli ders olacak diye birşeyler okudum.. olsun mu olmasın mı o konuda birşey söylemeyim şimdi ama şunu söyleyeyim, bu ülkede seçmeli ders diye bir şey yoktur.. seçmeli ders dediğimiz bok adı üstünde birkaç ders arasından istediğini seçmek değil mi?.. Bu ülkede böyle bir uygulama YOK.. kim seçiyor bunları anlayan beri gelsin..
***
neyse güzel insan, kal sağlıcakla.. görüşürüz..
***
Müzik - Melek - Melek lekeli - klip
4 Haziran 2012 Pazartesi
bir dizi yazı - 53
Ooo kimler gelmiş, özlettin kendini hergele..
sana bi şiir yazdım bugün, yolladım kısa mesajla.. içinde küfürler vardı, sinirli bir adamla..
***
bir haftadır her sabah at geçiyor evin önünden, daha doğrusu atlı polis.. önce hayal görüyorum sandım, annem de görmüş ozaman gerçek.. atlar da at hani, çok iyi görünüyorlar, iri ve asil duruşları var, biri beyaz biri kahve..
***
Twitter'da takip edeni ederim kafasıyla ilerleyen insanlar var evet.. Peki bu kafayla yaşamını sürdüren şirket hesapları ve büyük web sitesi hesaplarına ne demeli.. Misal sitroen iki gün önce beni takip etti ama ben onu etmedim, bugün baktım takibi bırakmış.. Koskoca şirket lan bu.. kim kullanıyorsa twitter hesabını ayıp ediyor söyleyeyim..
***
yeni geldim dışardan, yorgunum
koridordaki sehpaya ayağımı vurdum
çoraplarım ıslanmış ve yıpranmış
çıkarıp çöp poşetine koydum..
yorgunum, dışarıdan geldim yeni
cemil, sevmediğim ibnenin biri
arkadaşın arkadaşı diye
dövsem olmaz, sövsem belki..
***
52 numerolu yazıya bir puan veren vatandaş neresini beğenmediysen yorum olarak yazda bilelim gardaş.. eksiyi basıp kaçmışsın.. kişisel gelişim açısından soruyorum, yanlış anlama..
***
blogum dergisi çıkmıştı.. - bloggerların toplaştığı sözlük olan "weblog sözlük"ten sonra yine blog yazarlarının içeriklerinden oluşan aylık e-dergi 'merhaba dünya' dedi.. böyle şeylerin olması güzel..
***
HafifMüzik.org dan Mehmet Tez şöyle bir yazı yazmış.. Son zamanlar hakkında, aslında bildiğimiz şeyler olsa da okumanı tavsiye ederim sayın insan..
***
[kelime öğreniyorum] Mütehassıs: Uzman - Mütehassis: Duygulanmış
***
Bu yazının sonunda yine geç keşfettiğim güzel sesler var.. Selen Hünerli ve Miray Kurtuluş.. arama motoruna sorarsanız size onlarca şey gösterir..
***
Müzik - Nada - Oda - twitter -
sana bi şiir yazdım bugün, yolladım kısa mesajla.. içinde küfürler vardı, sinirli bir adamla..
***
bir haftadır her sabah at geçiyor evin önünden, daha doğrusu atlı polis.. önce hayal görüyorum sandım, annem de görmüş ozaman gerçek.. atlar da at hani, çok iyi görünüyorlar, iri ve asil duruşları var, biri beyaz biri kahve..
***
Twitter'da takip edeni ederim kafasıyla ilerleyen insanlar var evet.. Peki bu kafayla yaşamını sürdüren şirket hesapları ve büyük web sitesi hesaplarına ne demeli.. Misal sitroen iki gün önce beni takip etti ama ben onu etmedim, bugün baktım takibi bırakmış.. Koskoca şirket lan bu.. kim kullanıyorsa twitter hesabını ayıp ediyor söyleyeyim..
***
yeni geldim dışardan, yorgunum
koridordaki sehpaya ayağımı vurdum
çoraplarım ıslanmış ve yıpranmış
çıkarıp çöp poşetine koydum..
yorgunum, dışarıdan geldim yeni
cemil, sevmediğim ibnenin biri
arkadaşın arkadaşı diye
dövsem olmaz, sövsem belki..
***
52 numerolu yazıya bir puan veren vatandaş neresini beğenmediysen yorum olarak yazda bilelim gardaş.. eksiyi basıp kaçmışsın.. kişisel gelişim açısından soruyorum, yanlış anlama..
***
blogum dergisi çıkmıştı.. - bloggerların toplaştığı sözlük olan "weblog sözlük"ten sonra yine blog yazarlarının içeriklerinden oluşan aylık e-dergi 'merhaba dünya' dedi.. böyle şeylerin olması güzel..
***
HafifMüzik.org dan Mehmet Tez şöyle bir yazı yazmış.. Son zamanlar hakkında, aslında bildiğimiz şeyler olsa da okumanı tavsiye ederim sayın insan..
***
[kelime öğreniyorum] Mütehassıs: Uzman - Mütehassis: Duygulanmış
***
Bu yazının sonunda yine geç keşfettiğim güzel sesler var.. Selen Hünerli ve Miray Kurtuluş.. arama motoruna sorarsanız size onlarca şey gösterir..
***
Müzik - Nada - Oda - twitter -
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
etiket
3 Hürel
açık seçik aşk bandosu
adamlar
Agnes Obel
Ahmet Aslan
Ahmet Kaya
akustikhane
Ali Atay
Asu Maralman
Audrey Assad
Av Mevsimi
Aydilge
Aylin Aslım
Baran Baran
Barış Akarsu
bedük
Behiye Aksoy
Beyza Yazgan
bilirkişi
bloggerlar çalıyor
blogum seslendi
Bon Jovi
Bruno Mars
bubituzak
Buket Doran
bülent ortaçgil
büyük ev ablukada
Cahit Berkay
Can Bonomo
Can Gox
Can Karadoğan
Cem Karaca
Cem Kısmet
Cemra Kabaş
Cenk Yüksel
Ceylan Ertem
Chasing Pirates
chet faker
christina perri
Chuck Berry
cicibebe
Clown
Coeur de Pirate
Çapıt
Deli Gömleği
deneme
Dengesiz Herifler
Deniz Tekin
depar
Derya Göçmen
dilemma
dip köşe
direc-t
doğa için çal
Doğa Rutkay
Dolunay Obruk
dört x dört
duman
e-dergi
Editors
Efe Kurttekin
eksantrik enişte
Elif Çağlar
ellie gounding
Emel Sayın
Emeli Sande
Emrah
Ensemble
Erdal Erzincan
Erdem Yener
Eva Cassidy
EverEve
Ezginin Günlüğü
fanzin
film
Flairs
florence
Flört
Flyleaf
gaye su akyol
gecegece
Genç Osman
Gökçe
gökhan kırdar
grizu
Gülçin Ergül
GYPSY
hakan vreskala
hakkı bulut
halil sezai
Haluk Levent
Happy Pills
hardal
hariçten gazelciler
hayko cepkin
her neyse
İlhan İrem
imagine dragons
İrem Candar
ismail tunçbilek
Jack White
Johnny B. Goode
josh kumra
kaç canım kalmış
Kalben
karapaks
karga bar
Kazım Koyuncu
KFKO
kırmızı başlıklı kız
kısa film
kıvılcım ural
Korhan futacı ve Kara Orkestra
KoyuBeyaz
kök
Kötü Kedi Şerafettin
Kramp
Kreş
Kukla
kurban
Lana del rey
Lenka
Levent Candaş
Levent Küey
Leyla ile Mecnun
Leyla the band
Lilja Bloom
Lisa Hannigan
Los Vazquez Sound
lynyrd skynyrd
mad season
major lazer
manga
Melanie Fiona
melek
Melek İrdem
Meli
Meli Türkyılmaz
Melis Danişmend
Mert Tünay
metric
mia
mini hikaye
Mira
Miray Kurtuluş
model
mor ve ötesi
Moral
multitap
Murat Kemaloğlu
Murat'ın günlüğü
muse
Mümin Sarıkaya
Nada
Nahit Ulvi Akgün
Nazan Öncel
Nejat Yavaşoğulları
Neslihan
neşe karaböcek
Nev
nihaved mucize
nirvana
Norah Jones
nükleer başlıklı kız
OK Go
Orhan Gencebay
oyun istasyonu
ozan doğulu
Ozan Özdemir
Özge Fışkın
Özgür Demir
Parov Stelar
pentagram
pilli bebek
pinhani
Pixie Lott
Priscilla Ahn
R.E.M.
Redd
renk körü
Replikas
rock sınıfı
Ruhi Sarı
RussianRed
Sara Niemietz
Sattas
Selen Hünerli
Selim Işık
Sena Şener
sesli post
Sezai Paracıkloğlu
Sezen Aksu
Shakira
Sıla
SOKO
solardip
son feci bisiklet
Su Soley
Şebnem Ferah
Şevval Sam
şiir
şirin soysal
şizofrengi
Taylor Swift
Tedx Reset
teoman
the agonist
The Animals
the Beatles
The Pierces
tnk
Tolga Futacı
Tomas Nilsson
Tuğçe Özkara
Tunç Topçuoğlu
Türkan Şoray
volkan konak
Yasemin Mori
Yaşar Kurt
yeah yeah yeahs
Yeni Türkü
youtube
Yüksek Sadakat
yüzyüzeyken konuşuruz
ZagaBand
zakkum
Zeynep
Zeynep Casalini
